The Sinking City Türkçe İnceleme / İndir

1990 / İSTANBUL Doğumluyum 2005 Yılından beri siber dünyanın içerisindeyim.

Edebiyat dünyası için önemli bir yere sahip olan Howard Phillips Lovecraft eserlerinden esinlenmiş bir oyun ile karşınızdayız! The Sinking City! Peki, önemli olan soru ise şu, genellikle bu tarz eserlerden esinlenerek oluşturulan oyunlar çok fazla o eserin ruhunu yansıtamıyor hatta bazen gülünç durumda olan bir hikaye bile oluşturabiliyor oyun içerisinde. The Sinking City, Howard Phillips Lovecraft’ın eserlerinde ki o derin mitolojiyi yansıtabilmiş mi?


Oyunumuzun hikayesine göz atalım. Oyun tarih sevenler için güzel bir zamanda başlıyor. Hikayemiz 1920’li yıllarda oluşturulmuş. Kurgusallığı fazla olan bir doğaüstü sel felaketinin ardından orada yaşamaya çalışan koca bir şehri bize anlatıyor. Bu doğaüstü olayın oluşturduğu büyük yıkımların yanında, fantastik bir şekilde karşımıza çıkan yaratıkların insanları bilinmeyene sürüklemesi hikayeye farklı bir anlam da katmış oluyor. Hikayemizin ana kahramanı olan Charles Reed, şehire vardığımız zaman bu şehirde yaşanan felaket sonrası şehir içerisinde ki oluşan gizemleri araştırarak, çözüme kavuşturmak başta olmak üzere kaybolmuş insanları bulmak ve fantastik yaratıkların neden ve ne için ortaya çıktıkları bulmayı amaç edinmiş bir şekilde şehirde bulunuyor.

Bu oyunda dikkat çeken bir konu ise oyunda bulunan yan görevler. Normal bir oyun gibi size verilen temel görevleri yaparak oyunu 8 ila 10 saat arasında bitirebiliyor iken yan görevler ile oyun süresi uzuyor ve harika gizemli bir hikâyenin kapılarını da size açmış oluyor. Bu yan görevler size belli seçimler yapma imkânı sunuyor. Yeri geldiğinde bir dedektif oluyor kanıtlar arıyorsunuz, yeri geldiğinde acımasız biri oluyor şehirde tehlikelere koşuyorsunuz. Sizin için bu hikâyede en önemli konulardan birisi hikâyeye kendinizi kaptırmak ve tamamen bu harika oyuna yoğunlaşmak!

Tabii ki oyun ile ilgili güzel noktalardan konuşurken, oyunun bazı eksik yanlarını da söylememiz gerekiyor. Çünkü bazı oyunların hikayesi ne kadar iyi olsa da kalitesi istediği verimi bize veremiyor. The Sinking City ise bu oyunlardan birisi. Oldukça güzel bir hikaye ve yan görevlerin olmasına karşı oyunun animasyoları son derece yetersiz. Bu da oyunu oynayan ve oyuna derinleşerek kendini vermeye çalışan oyuncular için bir dezavantaj oluşturuyor. Yine de ne kadar kötü de olsa oyunun kurgusu bunu bize biraz unutturuyor diyebiliriz.

The Sinking City bir oyunda kalitenin yanında en çok değer verdiğimiz hikayeyi merak ettirme konusunda son derece başarılı. Bu da bu oyunu oynamamız için bize bir şans vermemizi sağlıyor. Eğer oyun temellerinde çok harika animasyonlar ve harika oynayışlar düşünen biriyseniz, hikaye benim için olmazsa olmaz değil ben ilk olarak bunlara bakarım diyorsanız o şansı vermeyebilirsiniz. Ancak her ne olursa olsun The Sinking City bence her konuda oyun severlerden bir şansı hakkettiğini rahatlıkla söyleyebilirim!

Keyifli oyunlar!

31
A+
A-
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.